11 Aralık 2023 • 3 dakikalık okuma
“Biz, misyon ve varlığını insani değerlere ve topluma katkı üzerinde kurmuş bir şirketiz. Biz nefretten hoşlanmayız. Masumlara yönelik şiddeti reddediyoruz. Kendimize koyduğumuz değerlerin başarısını veya performansını her zaman insani değerler merceğinden geçiriyoruz. Ustalık, Cesaret, Bağlılık, Başarı ve Mutluluk gibi temsil ettiğimiz değerleri iş sonuçlarımıza taşıyoruz. Partnerlerimiz ve paydaşlarımız için karlılık şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi anlamlı hedeflerin peşinde koşuyoruz.”
LAXMAN NARASIMHAN, STARBUCKS CEO.
Starbucks Partnerleri/Çalışanları, Misafirleri ve Paydaşları,
Starbucks her zaman temeli insani değerler üzerine kurulu bir şirket olmuştur. COVID-19 birçok şirketi olduğu gibi bizi de zora soktu. Mağazalarımız kapalıyken elimizden gelenin en iyisini yaptık ve maaş ve sosyal hakları partnerlerimiz için daim kıldık. Ancak gelecek olanın büyüklüğüne tam olarak hazır değildik. Evet dünya değişti ve biz de onunla birlikte yeterince hızlı değişmedik ama bu deneyimden ders alarak yolumuzu belirledik.
Bu öğrendiklerimiz, yeniden keşfetme stratejisinin yanı sıra partnerlerimize ve mağazalarımıza büyük yatırımlar yapmamıza yol açtı. Bir yıllık dönüşümün başarısından yola çıkarak, gelecek stratejimizi Kasım ayının başlarında tanıttığımız “Triple Shot Reinvention - with Two Pumps,” / “Ekstra Şuruplu (Çift Şuruplu) Üçlü Shot ile Yenilenme” programı ile başlattık.
Partner ve çalışan kültürümüzü yeniden canlandırmak, şirketimizin gelecek stratejisinin temelini oluşturuyor. Bu strateji kurduğumuz yeni Çevre, Partner ve Toplumsal Etki Komitesi tarafından denetlenecek ve bu dönüşüm yolculuğuna Yönetim Kurulumuz’la birlikte şahsen ben liderlik edeceğim.
Bu yılın başında misyonumuzun ve vaatlerimizin duyurusunu yapmıştık. Bu duyuru aslında hem şirket geçmişimizi, hem de geleceğe yönelik dönüşüm yolculuğumuzu selamlıyor.
Misyonumuz, partnerlerimizin her eyleminde daha yüksek bir amaca ulaşmasını sağlayacak: “Her fincanda, her sohbette, her toplulukta insanlarla bağlantı kurmanın sınırsız yollarını zenginleştiriyoruz”
Vaatlerimiz, paydaşlarımızın her biri için şirketimizin çerçevesini en iyi şekilde çizmektedir. Bu vaatler, bizim iş yapışımızda ve dünya çapındaki yüzbinlerce partnerimizin her gün mağazalarımızdaki işlerine yaklaşımında hayat buluyor. Partnerlerimiz için geleceğe uzanan güvenli bir köprü olmak için çalışıyoruz. Misafirlerimiz için, her yeni günü güzel kılmak için çabalıyoruz. Çiftçiler olarak herkes için kahvenin geleceğini güvence altına alıyoruz. Topluluklarımıza olumlu katkıda bulunmak en büyük hedefimiz. Çevre için elimizden gelenin en iyisini yaparak aldığımızdan fazlasını veriyoruz. Bu da hissedarlarımıza verdiğimiz sözle sonuçlanıyor: kalıcı, uzun vadeli getiriler sağlamak.
Bu vaatlerin ardındaki eylemler, topluma geri vermenin kimliğimizin özünde yatan bir değer olduğunu gösteriyor. Her zaman farklı bir şirket olmaya çalıştık. Ancak farklı bir dünyada faaliyet gösterdiğimizin de farkındayız.
Markamız hakkında yaratılan anlatılar, markayla bağlantısı ve yakınlığı olmayan dış seslerle şekilleniyor ve başkaları tarafından daha da güçlendiriliyor. Biz topluma geri vermeyi şirket değeri haline getirmiş bir şirket olarak insanlığın yanındayız. İnsani değerlerden ve insan diyaloğundan yanayız. Nefreti, şiddeti ve masumlara yönelik saldırıları şiddetle kınıyoruz. Her yerde ve her zaman.
Dünyanın içinden geçtiği bu dinamik ve kutuplaştırıcı dönemde, savunduğumuz şeyleri destekleyen “değerleri” hayata geçirdik. Ve değerlerimiz, insani bakış açısını esas alıp markamızın yolunu belirlemekte.
Biz kahve ekseninde yarattığımız ustalığa değer veriyoruz... Odaklandığımızda, bütünlüğü sağladığımızda ve en büyük hedeflerimize doğru adım adım ilerlediğimizde elde ettiğimiz başarıya değer veriyoruz... Cesarete değer veriyoruz... Bağlılığa değer veriyoruz... Ve mutluluğa değer veriyoruz.
COVID-19 ve sonrasında açıkça görüldüğü gibi, her zaman doğru sonuca ulaşamıyoruz. Restoran sektöründe en yüksek çalışan bağlılığı puanlarına, en düşük yıpranma oranlarına ve sektör lideri avantajlara sahip olmamıza rağmen bazı partnerlerimizin memnun olmadığını biliyoruz. Bunu uygun gördükleri şekilde ifade etmeyi seçtiler ve bunu yapmak en doğal hakları. Markayı dinlemenin, büyütmenin ve en iyi şekilde sunmanın bir yolu olarak partnerlerimizle doğrudan iletişime inanıyoruz. Ayrıca partnerlerimizin örgütlenme ve toplu görüşme haklarını da tanıyoruz.
Partnerlerimizden sorumlu Başkan Yardımıcı’mız Sara Kelly, geçen hafta Workers United ile iletişime geçti. Şirketimiz adına sendikayla müzakerelerin ilerlemesine yönelik ortak bir hedef olduğunu doğruladı. Temsil edilen partnerlerimiz adına Workers United'dan, tıkanılan yeri ortadan kaldırarak toplu pazarlık sürecini başlatmayı 2024'te anlaşmalara varma umuduyla bizimle çalışmaya başlamalarını talep ettik.
Starbucks her zaman farklı bir şirket olmuştur. Partnerlerimiz ve paydaşlarımız için niyet, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi anlamlı hedeflerin peşinde koşuyoruz. Bu doğrultuda fırsatlara ve çözümlere göre ilerlemeyi takip ederek sorumluluklarımızı yerine getirmek için bir dizi adım atacağız ve sizi yol boyunca süreçlerimiz hakkında bilgilendireceğiz.
Artık bu şirketi sekiz ay boyunca yönetme ayrıcalığına sahibim. Amerika’ya 1991 yılında göçmen olarak geldim. “Daha iyi bir geleceğe giden bir köprüye sahip olmanın” ne demek olduğunu anlıyorum. Starbucks'a geldim çünkü partnerlerimiz için daha iyi bir geleceğe giden bu köprüyü kurma konusunda muazzam bir geçmişimiz var. Mağazalarda çalıştığım ve birçok partnerin hikayelerini dinlediğim için birlikte daha fazlasını yapabileceğimizi biliyorum.
Geleceği kucaklamamızın ve oraya ulaşmak için birlikte çalışmamızın zamanı geldi. İnsanlığa, insani değerlere ve bağlara olan ihtiyaç bundan daha şiddetli olamazdı. Dünyanın birçok yerindeki mağazalarımızın vitrinlerinden baktığımda bu ihtiyacın var olduğunu açıkça görüyorum. Birlikte insanlarla bağlantı kurmanın sınırsız yollarını zenginleştirebileceğimize inanıyorum.
Saygıyla,
Laxman Narasimhan
CEO, Starbucks Kahve Şirketi